Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen "Eğitim ve Güvenlik Projesi" kapsamında Gölbaşı Vilayetler Evinde 03-05 Kasım 2021 tarihleri arasında Projede görev alan akademisyenlerin katılımıyla "Akademik Kurul Çalıştayı" düzenlendi.

 

Akademik kurulun açılış konuşması Kurul Başkanı olan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı DEMİRCİOĞLU tarafından yapıldı. Prof. Dr. İsmail Hakkı DEMİRCİOĞLU konuşmasında, "Eğitim ve Güvenlik Projesi kapsamında suç şiddet, ihmal, istismar, güvenli eğitim iletişimi, göçmen çocuklarının eğitimleri ve güvenli okul protokollerinin güncellenmesi gibi farklı çalışma gruplarının oluşturulduğunu, proje kapsamında yapılması planlanan saha çalışmalarının Konya, Adana, Aydın, İzmir ve Diyarbakır illerinde gerçekleştirildiğini" belirtti. Öte yandan "Konya, Adana, Aydın, İzmir ve Diyarbakır'da yapılan  bu saha ziyaretlerinde mülki idare amirleri, kolluk yöneticileri, okul yöneticileri, öğretmen ve öğrenciler ile mülakatlar yapıldığını, onların güvenli okulla ilgili problem olarak gördüğü alanların tespit edildiğini, sahadan toplanan verilerin incelenerek daha somut, ölçülebilir, denetlenebilir ve uygulanabilir hale getirilmesi amacıyla bu çalıştayın düzenlendiğini" dile getirerek "Proje kapsamında görev alan akademisyenlerin, güvenli okulla ilgili dünyada ve Türkiye'de ne yapılmış ise bunları mercek altına alarak çok ciddi bir literatür çalışması yaptıklarını, yapılacak çalışmalar sonucunda ortaya konulacak somut, elle tutulur, ölçülebilir ve uygulanabilir öneriler ışığında sahaya ve projeye paydaş olan bakanlıklara  öneriler getirileceğini" belirtmiştir.

 

İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Stratejileri Dairesi Başkanı Dr. Can Ozan TUNCER ise konuşmasında; "Yapılan çalışmalar ile eğitim ve güvenlik alanındaki kesişim ve ayrışma noktalarının belirlendiğini, artık eğitim alanındaki bir güvenlik sorununun sadece güvenlik sorunu olarak görülmediğini, eğitim ve güvenliğin bir bütün olarak birlikte ele alındığını, projenin, öğretmeninden öğrencisine, güvenlik görevlisinden servis şoförüne, okul çevrelerine ve servis araçlarının güvenliğine kadar insani, fiziksel ve dijital etkileri de göz önünde bulundurarak eğitimi ilgilendiren okul içi ve okul dışı tüm süreçlerde okul atmosferini güvende ve huzurda kılacak bütüncül bir bakış açısıyla bakabilme fırsatı sunduğunu" dile getirmiştir.

 

Ayrıca; " Proje kapsamında üretilen bilimsel çıktıların hepsi, kurumların ve akademisyenlerin iş birliği ile bir çalıştaya dönüştürüldüğünü, ayrıca; hazırlanmakta olan bakanlıklar arası "Çocukların Eğitim Süreçlerinin Güvenliğine İlişkin Koruyucu ve Önleyici Hizmet ve Tedbirlerin Artırılmasına Yönelik İşbirliği Protokolü'nün" ve "Güvenli Eğitim İletişimi" kavramının bu projenin en önemli çıktılarından biri olduğunu, dünya literatürüne söz konusu kavramın bu projeyle kazandırıldığını" belirterek tamamlamıştır.

 

Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa OTRAR ise;  "Projenin yeni kavramlar ortaya koymakla beraber var olan kavramları da yeniden değerlendiren bir yapısı olduğunu ve projenin, kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun gelişmesine önemli bir katkı sunduğunu" ifade etmiştir.

 

Çalıştay; kurulda görev alan akademisyenlerin proje kapsamında belirlenen başlıklar ile yaptıkları grup toplantıları ve sunumlarla devam etmiştir.

 

Çalıştaya katılan akademisyenler, çalışmalar sonucunda ortaya konulacak ve ilgili bakanlıklarla paylaşılacak önerilerin, okullardaki eğitim ve güvenlik anlayışının yeni bir yaklaşımla ele alınmasına önemli katkı sağlayacağını değerlendirmişlerdir.

 

Çalıştayın üçüncü ve son gününde "Siber farkındalık" konusunda sunumlar gerçekleştirilmiştir.

 

Siber farkındalık oturumunun açılış konuşmasını yapan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zakir AVŞAR; "Son yıllarda bilgisayara dayalı iletişim ve bilgi paylaşımının artmasının çocuk ve gençlerin sosyal iletişimi, öğrenme ve eğlence biçimini değiştirdiğini, siber dünyanın günlük hayatın bir parçası haline geldiğini, araştırmalara göre Türkiye'de ortalama günlük internet kullanımının 7 saat 9 dakika olduğunu ve internet kullanımına paralel siber suç oranlarının arttığını" belirtmiştir.

 

Oturum sonunda; Medya Okuryazarlığı, Teknoloji Bağımlılığı Çerçevesinde Yeni Hastalıklar, Siber Zorbalık ve Çocuklar, Siberay, Türkiye'de Siber Suçların Boyutları ve Güvenliğe Etkileri, Sosyal Medya ve Güvenli İnternet konularında akademisyenler ile emniyet ve Jandarma yetkileri tarafından sunumlar yapılmıştır. Çalıştay iyi dilek ve temennilerle sonlandırılmıştır.